CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, THY'nin ABD ziyareti sırasında alınan uçak siparişlerinin siyasi amaçlar taşıyabileceğine dair ciddi endişelerini dile getirdi. Bu hamlelerin ülke menfaatlerine zarar verebileceği vurgulandı.

CHP'nin önde gelen isimlerinden Ulaş Karasu, Türk Hava Yolları'nın (THY) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti sırasında konuşulan Boeing uçak siparişlerine ilişkin çeşitli eleştirilerde bulundu. Karasu, bu siparişlerin aslında dış politika kapsamında kullanılmak üzere planlanmış olabileceğini öne sürdü. Ayrıca, söz konusu hamlenin ülke çıkarlarına zarar verdiğini ve iktidarın bu adımlarla siyasi menfaatler peşinde koştuğunu dile getirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas milletvekili Ulaş Karasu, yazılı açıklamasıyla THY'nin Boeing uçak siparişleri üzerine görüşlerini paylaştı. Şirketin genel müdürünün, bu yıl sonunda filosundaki uçak sayısının 459'dan 500'e çıkacağı yönündeki açıklamalarına işaret eden Karasu, 2028 yılı hedefleri doğrultusunda uçak sayısının 631'e ulaşmasının planlandığını hatırlattı. Ancak, ABD’den alınacak siparişler ve bu kararların ne zaman kamuoyuna açıklanacağı konusunda belirsizlikler bulunduğunu vurguladı.
Karasu, özellikle Amerikan tarafıyla yapılan görüşmelerde gündeme gelen bu uçak siparişlerinin, şirketin stratejik planının önemli bir parçası olduğunu belirtti. Ayrıca, bu operasyonların gizli kapaklı yürütüldüğüne ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanıyla yaptığı görüşmelere doğrudan bağlı olabileceğine dikkat çekti. CHP’li siyasetçi, bu hamlelerin Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinde güven kaybına neden olabileceğini, aynı zamanda iktidarın iç ve dış politikalarda şeffaflık sıfır noktasında olduğunu söyledi.
Ulaş Karasu, Erdoğan’ın ABD ziyaretinde bu konunun gündeme gelip gelmediğine dair sorular yöneltti. Aynı zamanda uçak siparişlerinin hangi şartlara göre ve kim tarafından imzalanacağını sorguladı. Bu bağlamda, THY’nin kendi imzasıyla mı bu anlaşmaların gerçekleşeceği, yoksa Cumhurbaşkanı’nın onayına mı sunulacağı önemli bir tartışma konusu haline geldi. Soruların başında ise, 2028 hedeflerine ulaşmak için alınacak yeni uçakların bu kadar geç teslim edilip edilmediği ve teslimatların gecikmesi halinde alınacak önlemler yer aldı.
Siyasi gözlemciler, uçaklarının temininde yaşanan gecikmelerin ve gizlilik içerisinde yürütülen bu sürecin, ülkenin dış politikadaki duruşunu ve milli güvenliğini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, Savunma Bakanlığı’nın modernizasyon projeleri, F-35 ve F-16 savaş uçakları gibi kritik askeri alımlarında yaşanan sorunlar, bu çerçevede büyük bir belirsizlik yaratıyor. Karasu, son olarak, bu gelişmelerin ülkenin ulusal çıkarlarıyla bağdaşmadığını ve halkın alın teriyle elde edilen kaynakların bu amaçlar doğrultusunda kullanılmadığını savundu. Ayrıca, halktan ve milletin alın terinden gizli yapılan sözlerin ve alınan kararların hesabının sorulacağını belirtti.
Gazetecilere yaptığı açıklamalarda, dış politikada gerçekleştirilen bu tür hareketlerin, Türkiye'nin uluslararası saygınlığına zarar verdiğini ve iktidarın zaman zaman şov ve gösteriş peşinde koştuğunu vurguladı. Ulaş Karasu, sonunda, kamuoyunun ve ilgili kurumların bu kararlar hakkında şeffaflık talep ettiğini ve hesabını sormanın hakkı olduğunu sözlerine ekledi.