CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Mavi Vatan kavramının politik malzeme haline geldiğini ve son yıllardaki denizcilik faaliyetlerinin bölgesel sorunlarla karşılaşmasını ele aldı. Ayrıca savunma projeleri ve personel konularına de

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Mavi Vatan kavramının artık seçim ve iç politika araçlarına dönüştüğünü ve orijinal anlamından uzaklaştırıldığını söyledi. Son beş yılda bölgedeki araştırma ve sondaj faaliyetlerinin AB ve ABD'nin baskısı nedeniyle yapılamadığını, 2024’te planlanan Mavi Vatan Tatbikatı'nın Yunanistan'ın rahatsızlığı gerekçe gösterilerek iptal edilmesini ve geçen hafta Ege Denizi’nde yapılan seyir duyurusu sonrası Yunanistan’ın itirazıyla araştırma faaliyetinden vazgeçilmesini bu durumu gösteren örnekler olarak sundu.
Bağcıoğlu, Preveze Deniz Zaferi’nin 487. yıl dönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, bölgenin ve Deniz Kuvvetlerinin sorunlarına da değindi. Deniz kuvvetlerinin gücüne güç katacak projelerin hayata geçirilmesiyle yaklaşık 1990'lı yıllarda başlatılan projelerin önemli ölçüde ilerlediğini belirtti. Özellikle, Vural Bayazıt ve Özden Örnek’in katkılarıyla gerçekleştirilen MİLGEM projesi kapsamında milli korvet ve fırkateynlerin hizmete girdiğini, ATMACA ve AKYA sistemlerinin ülkenin savunma bağımsızlığını teminat altına aldığını ifade etti.
Ancak, bölgede artan hava tehdidi nedeniyle ihtiyaç duyulan TF-2000 Hava Savunma Muhribi projesinin 30 yıl gecikmiş olmasına dikkat çekti. Radar ve elektronik sistemleri hazır olan bu gemilerin çok daha önce inşa edilmeleri ve testlere girmeleri gerekirdi. Ayrıca, Türk Deniz Kuvvetleri için inşa edilen gemilerin satılacağına yönelik iddiaların endişe uyandırdığını ve bunun güvenlik açısından uygun olmadığını söyledi. Gemi satışı ekonomik kazanç sağlayabilir, fakat öncelikle ihtiyaçların karşılanması ve güvenlik risklerinin olmaması gerektiğine vurgu yaptı. Türk tersanelerinin aktif planlamayla hem iç hem de ihracat amaçlı gemi üretimini sürdürebileceğini belirtti.
Deniz havacılığı alanında, SH-70 Seahawk helikopterlerinin yaşlanması ve DİHA projelerindeki gecikmelerin acil çözüm beklediğini kaydetti. TCG Anadolu'nun görevleri arasında deniz ve havadan güç aktarma bulunmasına rağmen, nakliye helikopterlerinin temin edilmemesi nedeniyle bu kabiliyetin kısıtlandığını belirtti. Ayrıca denizcilik alanında en önemli unsurlardan biri olan vefa ve bağlılığın son üç yılda ihmal edildiğine dikkat çekti. Geçmişteki projelerin emek ve katkıları sayesinde hayata geçtiğini, bu projelere katkı sağlayan emektarların ve personelin törenlere davet edilmesinin doğal olduğunu vurguladı.
Bağcıoğlu, Mavi Vatan kavramının artık siyasette araçsallaştırıldığını ve orijinal anlamından uzaklaştırıldığını bir kez daha vurguladı. Son beş yılda bölgedeki faaliyetlerin Yunanistan ve genel olarak bölge ülkeleriyle yaşanan itirazlar ve sessizliklerle değiştiğine değindi. Son olarak, en gelişmiş harp araçlarının bile personelin fedakârlık ve kabiliyetleri olmadan anlam taşıyamayacağını belirtti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücünün, kendisini geliştirmiş, vatan ve millet sevgisiyle görev yapan personelin katkılarıyla ortaya çıktığını sözlerine ekledi. Mevcut personelin kurumsal aidiyetini ve etkinliğini artıracak, emeklilerin yaşam seviyesini yükseltecek ve gençlerin orduya katılımını teşvik edecek sosyal ve ekonomik önlemlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti.
Son olarak, ülkenin en modern sistemlerini kullanan personelin, emeklilik sonrası yoksulluk ve maddi sıkıntılarla karşılaştığını ve bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Tüm kamuoyunu ve ilgili kurumları bu konuda duyarlı olmaya davet etti. Ayrıca, yurt içi ve yurt dışında görev yapan tüm denizcileri ve leventleri kutladı ve Allah’tan rahmet diledi.