Türkçe'nin korunması ve yüceltilmesi konusunda önemli katkıları olan Yavuz Bülent Bâkiler'in yaşamı ve eserleri, dil bilincine verdiği önemi gösteriyor. Türkçe ve milli değerler için yaptığı çalışmalarla tanınıyor.

Bir milletin hafızasını ve kimliğini oluşturan dil, toplumları ayakta tutan ve birlikte yaşamayı sağlayan en güçlü bağdır. Tarih boyunca diline sahip çıkamayan toplumlar, kimliklerini kaybetmiş ve farklı kültürlerin etkisi altında erimiştir. Çünkü dil, yalnızca iletişim aracı değil, kültür, tarih, sanat ve inanç taşıyıcısıdır. Bu nedenle, dilini koruyan milletler varlıklarını sürdürürken, dilini ihmal edenler ve yozlaştıranlar zamanla çözülüp dağılmıştır.
Türkçe, tarihimizin en değerli hazinelerinden biri olup, Orhun Yazıtları'ndan günümüze uzanan köklü bir dildir. Bu dil, sadece iletişim değil, aynı zamanda milletin ruhudur. Bu değerli dilin önemini kavrayan ve ömrünü bu ideale adayan önemli şahsiyetlerden biri de Yavuz Bülent Bâkiler'dir.
Bâkiler, yalnızca şair değil, aynı zamanda Türk dünyasının ve Türkçe’nin savunucusuydu. Onun “Türkçe ağzımızdaki ana sütü gibidir. Onu kaybedersek, bütün değerlerimizi kaybederiz” sözleri, dil bilincini en iyi şekilde anlatır. Her satırında dilimizin zenginliğini ve millet için taşıdığı önemi vurgulamıştır.
Sözlerin doğruluğu kitaplarıyla tanınan Bâkiler’in eserlerinde hem bireysel duygular hem de toplumun ortak sevinç ve acıları hissedilir. “Bir millet dilini kaybederse, istiklalini de yitirir” sözleriyle dil ve bağımsızlık arasındaki bağa dikkat çekerken, şiirlerinde de vatan sevgisi, hasret ve dil-kültür bilinci ön plana çıkar.
“Üsküp’ten Kosova’ya” ve “Sivas’a Şiirler” gibi eserleriyle Türk dünyasını gezip gördüklerini, yalnızca bir şair gözüyle değil, millet sevdasıyla aktarmıştır. “Yalnızlık”, “Seninle” ve “Duvak” gibi şiir kitaplarında ise bireysel duyguları işlerken milletin bilinç ve samimiyetini yansıtmıştır.
En önemli özelliklerinden biri, diline olan sınırsız sevgisiyle öne çıkmasıdır. “Türkçe, Türk milletinin namusudur. Onu korumak hepimizin görevidir” sözleriyle dil ve millet için duyduğu sorumluluğu ortaya koymuştur. Bu sözleri, onun dil ve millet sevgisinin en derin göstergesidir.
Yavuz Bülent Bâkiler’in vefatının ardından, onun bıraktığı mirasın kıymetini bir kez daha anlıyoruz. Türkçe ve Türk dünyasıyla olan bağını ölümsüzleştirecek eserleri ve sözleriyle yaşamaya devam edecektir. Kendisi, edebiyatımıza ve milli bilince önemli katkılar sağlayan büyük bir şahsiyet olarak hatırlanacaktır. Rabbim rahmet eylesin, ailesine, sevenlerine ve tüm milletimize başsağlığı dilerim. Onun kalemiyle büyüyen sevgi ve dil bilinci, yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.