Yozgat'ta 129 yıllık tarihi Yozgat Lisesi’nde bölgesel ürünlerin tanıtımına yönelik mercimekli pilav etkinliği düzenlendi. Programda tarım sektörüne ilişkin görüşler paylaşıldı ve eski mezunlar katıldı.

Yozgat’taki 129 yıllık tarihi Yozgat Lisesi’nde öğrencilere bölgesel ürünlerin tanıtılması kapsamında mercimekli bulgur pilavı ikram edilerek bir etkinlik düzenlendi. Bu organizasyonda bölgenin tarım sektörüne de değinildi.
İçeriğinde, Osmanlı döneminde 1895 yılında Sultan 2. Abdülhamid Han tarafından beş yıllık idadi olarak açılan ve 1912 yılına kadar ilkokul, ardından ortaokul, 1934’ten itibaren lise olarak eğitim veren Yozgat Lisesi’nin tarihçesi yer aldı. Müdafaa-i Milliye ve Çanakkale Savaşları sırasında yaklaşık 200 öğrencisinin gönüllü olarak askerlik yaptığı, bu nedenle ‘gazi liseler’ arasında sayılan okulun mezunları etkinlikte bulundu ve öğrencilere mercimekli pilav ikram edildi.
Yozgat İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, bölgenin tarım ürünlerini öğrencilere tanıtma gayesini vurgulayarak, “Yozgat’ın ürünlerini sunmak ve bu ürünlerden hazırlanan yemekleri ikram etmek istiyoruz. Her bölgenin kendine özgü önemli değerleri bulunur, biz de şehrimizin ürünlerini tanıtıyoruz. Çiftçilerimiz olmasa, buğday ekilmesi ve fırıncıların ekmek yapması mümkün olmazdı. Tüm meslekler birbirini tamamlar ve değerlidir” açıklamasında bulundu.
Eski Yozgat Ziraat Odası Başkanı Süleyman Süleyman Çatalyürek, şehirdeki mercimek üretiminin tarihsel olarak önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “1986 yılında 330 dönümlük alana mercimek ekmiş ve 29 ton ürün elde etmiştim. Mercimek, dünya çapında 65 milimetre uzunluğundaki Sultani çeşidiyle bilinir ve Yozgat, bu ürünün ana merkezidir. Türkiye’nin mercimek ihtiyacının üçte biri şehirden karşılanıyordu, ancak günümüzde bu üretim sona erdi ve mercimekler Kanada’ya ihraç ediliyor. Gelişen teknolojiyle yeniden mercimek üretimine başlanmalı ve bölgeye mercimek üretim enstitüsü kurulmalıdır” dedi.
Yozgat’ın, geçmişte mercimek üretiminde Türkiye’nin büyük bir kısmını karşılayan önemli bir merkez olduğunu kaydeden Çatalyürek, “1986’da 330 dönüm araziye mercimek ektim ve 29 ton ürün aldıktan sonra bir traktör parası kazandım. Günümüzde ise mercimeğin genleriyle oynanıp ithal edilerek tekrar piyasaya sunuluyor. Bölgenin mercimek üretimini canlandırmak ve geliştirmek adına bir araştırma ve enstitü merkezi kurulmalı” ifadelerini kullandı.