İzmir'de semt pazarında fiyatlar el yakıyor, alıcı da satıcı da mağduriyetini dile getiriyor

İzmir’de semt pazarlarında fiyatlar cep yakıyor. Alışverişe gelen yurttaşlar gelirlerinin yetersiz kaldığını ve temel gıda ürünlerini bile almakta zorlandıklarını söylerken; esnaf da maliyetlerin ve satışlardaki düşüşün kendilerini zor durumda bıraktığını dile getirdi.

Ekonomik krizin etkileri pazarlarda da görülüyor. İzmir’de tezgâhlardaki fiyatların yükselmesiyle birlikte alışveriş yapanlar ve esnaf zor günler geçiriyor. Birçok vatandaş fiyat etiketlerini görünce alışverişi yarıda bırakıyor. Gültepe pazar yerinde satılan ürünlerin etiket fiyatlarının genellikle "yarım kilo" olarak gösterilmesi dikkat çekiyor.

Pazarda biber 60 lira, patlıcan 35 lira, mandalina 50 lira, şeftali 80 lira, armut 75 lira ve peynir en az 200 liradan satılıyor.

Alışveriş yapan Yıldız Alim, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, “Fiyatlar berbat, hiçbir şey alamıyoruz. Her şey aldı başını gidiyor. Maaş belli, yetmiyor. Patates, domates gibi temel ihtiyaçlara bile zor ulaşabiliyoruz. Meyvelerin yanına varılmıyor. Çoluk çocuk var, torunlar var. Allah yardımcımız olsun. Bu sene daha kötü. Bu sene çok berbat. Hiçbir şeyin yanına yanaşılamıyor” dedi.

Bir başka vatandaş ise isim vermek istemeyerek, “Geçen seneye göre maaşlar aynı yerde duruyor ama yetmiyor. Poşetimde zeytin yok, biraz peynir alabildim” diye konuştu.

Emekli Döne Uslu, geçim sıkıntısının sağlığını olumsuz etkilediğini belirterek, “16 bin maaş alıyorum, yetmiyor. Pazarımızı yapamıyoruz. İstediğimiz şeyi yiyemiyoruz. Yani sağlıksız besleniyoruz. Kanser hastasıyım, tedavi görüyorum; hastalığıma mı harcayayım, gıdaya mı? Et, balık zaten yok. Sağlıklı beslenemiyoruz, 16 bin maaş yeter mi? Yetmez..” ifadelerini kullandı.

Nazife Akbulut ise pazar çıkışında elindekileri göstererek, “600 lira peynire, 110 lira yumurtaya verdim. Emekli maaşıyla ay sonunu getiremiyorum. Aileler için çok az. Bayağı yetmiyor. Ben tek başıma olduğum halde ay sonunu getiremiyorum. Kızımdan borç alıyorum. Sebze bile lüks oldu. Birini bu hafta alırsam, öbürünü haftaya alıyorum. Ben şeker hastasıyım, sebze yemem lazım ama yok. Sebze alırsam ay sonunu getiremiyorum zaten” dedi.

Başka bir vatandaş ise “Et, süt, meyve alamıyoruz. Çocuklar istiyor ama bazen alabiliyoruz. Üniversitede okuyan çocuğum var, geçinmek zor. Birini alırsak diğerini haftaya alıyoruz,” şeklinde konuştu.

Esnaf da mağduriyetlerini dile getiriyor. Pazarcı Kamil Ümitoğlu, satışların azaldığını belirterek, “Hayat çok pahalı. Buradakilerin çoğu emekli. Kiralar yüksek, ekonomi bitik. Biz de kazanamıyoruz” dedi.

Ecri Kılıç, fiyatların mevsime göre değiştiğini ve bazı ürünlerin uygun olmasına rağmen satışların düşük olduğunu belirterek, “Elimizden geldiğince vatandaşa uygun fiyat sunmaya çalışıyoruz ama yağmur, çamur, masraflar, hepsi bizi etkiliyor. Pazar açık olduğunda hava koşulları da işimizi zorlaştırıyor” şeklinde konuştu. Kendisi uzun yıllardır pazarcılık yaptığını ve eski pazarların kalmadığını söyledi.

Bir emekli kadın, yaptığı alışverişte ödediği tutarın bin lirayı geçtiğini ifade ederek, “Et görsek balık görmüyoruz, balık görsek et alamıyoruz. Gıdasızlıktan hastalıklar arttı. Devlet bu fiyatlara çare bulmazsa halkın dayanacak gücü kalmadı” dedi.

Aslıhan Gürhan ise pazar alışverişine çıkarak, “Her şey meydanda. Türkiye'nin durumunu görüyoruz. İnanın boş dönüyoruz. Eve almak istediğimizi alamıyoruz. Zorlaştı, daha da zorlaşıyor. Her gün değişiyor. Yetkililer maalesef vatandaşı duymuyor. Biz sesimizi duyuramıyoruz. Bakıyorum bütçeme, fiyatlara, bu gidişle boş döneceğim. Fiyatlar o kadar yüksek ki tek maaşla geçinenlerin işleri zor. Evi olmayan, asgari ücretle geçinen, çocuk okutanlar çok zor durumda” dedi.