SON DAKİKA
Reklam yükleniyor...
Ana Sayfa/Ekonomi/İZTO Başkanı Özgener: Üretim odaklı iş dünyası enflasyonun düşürülmesi için önemli bedeller ödemektedir

İZTO Başkanı Özgener: Üretim odaklı iş dünyası enflasyonun düşürülmesi için önemli bedeller ödemektedir

İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, enflasyonla mücadelede üretim odaklı iş dünyasının maliyetler nedeniyle önemli bedeller ödediğini belirtti. Ekonomik program ve sanayi performansı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

İZTO Başkanı Özgener: Üretim odaklı iş dünyası enflasyonun düşürülmesi için önemli bedeller ödemektedir
Reklam yükleniyor...

İZTO Başkanı Özgener: Üretim odaklı iş dünyası enflasyonun düşürülmesi için önemli bedeller ödemektedir

Toplantı ve değerlendirmeler

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclisi ekim ayı olağan toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz önderliğinde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ekonomik program, enflasyonla mücadele ve para politikaları hakkında görüşlerini paylaştı.

Ekonomik programın uygulanmaya başlamasının yaklaşık iki buçuk yılı geride bırakıldığını kaydeden Özgener, toplumun her kesiminin enflasyonun düşmesini arzu ettiğini, fakat enflasyonun indirilmesi sürecinde karşılaşılan maliyetlerin de arttığını belirtti. Özellikle üretim odaklı iş dünyasının, enflasyondan kurtulmak için ciddi bir maliyet yüküyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Faiz oranlarının makul seviyelere çekilmesi ve finansmana erişimin kolaylaştırılması, KOBİ’lerin öncelikli ihtiyaçları arasında yer alıyor" dedi.

Kapasite kullanım oranları ve sanayi performansı

Üretim sektörlerinin performansında önemli farklılıklar olduğunu vurgulayan Özgener, şunları dile getirdi: “Sanayiyi canlandıran sektörler ile performansı düşük kalan sektörler var. Otomotiv ve ulaşım araçları sektörleri, sanayi üretiminde yüksek büyümeye katkı sağlıyor; ancak ihracat odaklı emek yoğun sektörlerde iyi göstergeler gözlemlenmiyor. Sanayinin büyümeye katkısında yetersizlik ve kapasite kullanım oranlarının yüzde 70’in altında kalması, iş dünyasını zor durumda bırakıyor.”

Sanayinin, tüketimdeki artışa yeterince katkı sağlayamadığını ve bu durumun sağlıklı gelişmeye engel olduğunu belirten Özgener, enflasyonun temel nedenlerinden biri olarak talep artışını gösterdi. Ayrıca, arz tarafındaki kısıtların fiyatlar üzerinde önemli bir etki oluşturabileceğine dikkat çekti: “Üretim kapasitesinin daralması veya sektörlerde kapasite kullanım oranlarının düşmesi, arz maliyetlerini artırıp enflasyonu tetikleyebilir. Tedarik zincirlerindeki maliyet baskılarını ve arz kısıtlarını yakından izliyoruz. Tüketim talebinin yavaşlamadığı bir ortamda arz kaynaklarının daralması, enflasyonla mücadeleyi uzatır ve maliyetleri yükseltir.”

Ekonomik program ve ilerleme

Ekonomik programın uygulanmasının ardından alınması gereken önlemler hakkında görüşlerini paylaşan Özgener, orta gelir tuzağını aşmak için gereken adımları sıraladı:

  • Teknolojinin hızlandırılması
  • İşgücü verimliliğinin artırılması
  • Enflasyon beklentilerinin doğru yönetilmesi
  • Kredi politikalarında seçicilik
  • Verimsiz ve zombi şirketlerin ayıklanması
  • Sanayinin önceliğinin korunması
  • Vergi sisteminde yapısal düzenlemeler
  • Yalnızca tüketime dayalı olmayan sürdürülebilir büyüme
Özgener, yatırım ortamını iyileştirmenin, güveni artırmanın ve belirsizliği azaltıcı politikaların sürdürülmesinin önemine işaret ederek, ihracatın, yatırımların ve sanayinin katkısının devam etmesi gerektiğini vurguladı. Enflasyonla mücadelede üretim kapasitesinin zarar görmemesi ve iş gücü ile yatırım dinamiklerinin korunması gerektiğini yineledi.

Fiyat istikrarı ve bütünsel ekonomi anlayışı

Enflasyonu azaltma sürecinde Merkez Bankası’nın sıkı para politikalarının ekonomik maliyetleri sektörler arasında adaletsiz şekilde dağıtmasına neden olduğunu belirten Özgener, “Sadece para politikası değil, ekonomiyle ilgili tüm politika kararlarının beklentiler ve belirsizlik üzerinde etkili olduğunu düşünüyoruz. Hukuk sisteminin etkinliği, kamunun yönetişim kapasitesi, sosyal ve eğitim politikalarının kalitesi gibi faktörler, uzun vadeli refahın yanı sıra fiyat istikrarının da ana belirleyicileridir. Bu alanlarda iyileşmeler, beklentilerin daha hızlı istikrara kavuşmasını sağlar.”

Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 40,5’ten yüzde 39,5’e indirmesi ve enflasyonun temel eğiliminde artış olmasıyla ilgili değerlendirmelerini aktaran Özgener, “Para politikasının tek başına yeterli olmadığını, diğer politika alanlarının da eşgüdüm içinde hareket etmesi gerektiğini vurguluyoruz. Enflasyonun düşüşü için bütünleyici ve uyumlu politika adımlarına ihtiyaç vardır.”

Etiketler:

ekonomienflasyonsanayipolitikizmir

İlgili Haberler

Reklam yükleniyor...