TYB Konya Şubesi’nde düzenlenen etkinlikte, Prof. Dr. Mustafa Tekin, günümüz düşüncesinde hakikat, fıkıh ve bilgi üretimi gibi konuları ele aldı. Katılım ve soru-cevap bölümüyle zenginleşen program sona erdi.

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, 2025 yılının 40. etkinliği olan ‘Yazarın Aynası’ serisi kapsamında, D. Mehmet Doğan Kütüphane’sinde bir program düzenledi.
Programda, Ahmet Demirel’in hazırlayıp yönettiği etkinlikte, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Tekin konuşmacı olarak katıldı. Tekin, en son yayımladığı “Kutsalın İzini Sürmek: Çağdaş Kavramlarla Yüzleşmeler” adlı kitabı çerçevesinde, günümüz düşüncesinde Müslümanların konumunu ve bilgi üretme sorumluluğunu detaylıca analiz etti.
Konuşmasına kitabının ana yapısını anlatarak başlayan Tekin, liberalizm, sol düşünce, postmodernizm, fıkıh ve bilim gibi alanlarda İslam düşüncesinin izlerini takip ettiğini belirtti. Günümüzün en temel sorunlarından birinin kaybedilen hakikat olduğunu vurgulayan Tekin, “Bu çağda hakikat kaybı yaşanıyor. Artık gerçeklik değil, yorumlar ön plana çıkıyor. Herkes kendi gördüğü üzerinde yoğunlaşıyor ve gerçeklik ikinci plana atılıyor. Bu yüzden, hakikat kavramına yeniden önem vermemiz gerekiyor. En temel hakikat ise Allah’tır ve yeryüzünde çeşitli şekillerde tezahür eder” dedi.
Tekin, liberalizmin birey ve özgürlüğü ön plana çıkarmasına rağmen, bunun bazı tehlikeleri beraberinde getirdiğini söyledi. “Birey, tercihleriyle hareket ederken, bu tercihleri temel hakikat haline gelen bir durum hâline geliyor. Bu, postmodern düşünürler Deleuze gibi isimlerin ‘arzu makinesi’ kavramıyla ifade ettikleri durumu doğuruyor. Ayrıca, sol düşünceyi emek kavramı üzerinde vurgulayan Tekin, Müslümanların emek kavramına yeterince önem vermediğine dikkat çekti. Marx’ın sanayi devrimi sonrası emek gücünün sömürülmesini fark ettiğini belirtti ve bu değeri takdir etmeleri gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Tekin, fıkhın modern kültür karşısındaki yerini sorguladı. “Fıkh, çoğu zaman kendimizi koruma ve kendimizi güvende hissetme aracına dönüşmüş durumda. Bu durum, kültürümüzü oluşturmamızı engelliyor. Batılı standartlar bizim gündelik hayatımızı belirliyor ve özgün geleneklerimizi geliştirecek ortam oluşturmuyoruz. Bu, çok üzücü bir durum ve kendi kültürümüzü üretmek zorundayız” dedi.
Tekin, Müslüman toplumların temel meselelerinden birinin bilgi üretmek yerine tüketmek olduğunu vurguladı. “Batı, bilgi üreticisi olarak dünyanın merkezinde yer alıyor ve biz neden bu bilgiyi üretemiyoruz? Kendi geleneklerimizle iyi bir diyalog kurmak, Batı düşüncesini anlamak ve eleştirmek zorundayız. En önemli sorun zihinsel sömürgedir ve bu, insanları kendi paradigmasına inandırmakta güçlük çıkarıyor. Bizim ise, sömürge çocukları gibi başkalarının mezhebini savaşarak değil, yapacak işler yaparak toplumu geliştirmeliyiz” dedi.
Tekin, özgürlüğün Müslümanlar için temel bir değer olduğunu belirtti. “Peygamberler, insanları özgürleştirmek amacıyla gelmişlerdir. Mutlak özgürlük mümkün değildir ve İslam’a göre, bedenimiz Allah’a emanettir. Modern düşüncede ise beden kişinin mülküdür ve üzerindeki tasarruflar özgürlük gibi görülür. Temel fark burada yatar” diyerek, özgürlük kavramının deşifre edilmesi gerektiğini vurguladı.
Program, Prof. Dr. Mustafa Tekin’in konuşmasının ardından katılımcıların sorularıyla devam etti. Sorular ve cevaplar tartışılırken, program sonunda TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu ve Mehmet Emin Parlaktürk, katılım belgesi ve yayınlar sundu. Son olarak, program hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.