SON DAKİKA
Reklam yükleniyor...
Ana Sayfa/Ekonomi/Yabancıların mutfakta ve gıdada hegemonyası artarken Türk markaları elden çıkıyor

Yabancıların mutfakta ve gıdada hegemonyası artarken Türk markaları elden çıkıyor

Ekonomi politikalarıyla düşük kurlar ve yüksek faiz nedeniyle birçok Türk markası yabancı şirketler tarafından satın alınıyor. Gıda, kozmetik ve lojistik sektörlerinde yabancıların kontrolü artıyor.

Yabancıların mutfakta ve gıdada hegemonyası artarken Türk markaları elden çıkıyor
Reklam yükleniyor...

Mutfağımızda yabancı var, gıdada yabancı hegemonyası, et, tavuk, peynir, makarna, suya kadar pek çok ünlü yerli marka artık yabancıların

Yabancı sermayeli yatırımlar ve Türk markalarının satışı

Haber / Analiz: Zülfikar Doğan

(ANKARA) - Uygulanan ekonomi politikalarıyla bastırılan kurlar, yüksek faizle özkaynakları tükenen ve finansmana erişimde zorlanan yerli şirketler ile değersizleşen TL’nin en belirgin sonucu, köklü ve önde gelen Türk şirketleriyle markaların ‘kelepir’ fiyatına yabancı şirketlerce satın alınması oldu.

Doğrudan yabancı sermayeli yatırım, yeni teknoloji ve yeni istihdam yaratmak yerine, yıllardır piyasalarda faaliyet gösteren tanınmış Türk markaları, köklü aile şirketleri ve uluslararası şirketler, Körfez sermayesi ile gıda, kozmetik ve lojistik sektörlerinin kontrolüne geçti. Özellikle gıdada artan fiyatlar, geniş kesimlerin temel gıda ürünlerine erişimini zorlaştırırken, Rekabet Kurulu’nun soruşturmaları ve kesilen yüksek para cezaları etkili olamıyor.

Gıdada yabancı şirketlerin yeni sahibi olduğu markalar

Tarımda düşük taban fiyat ve destekleme bütçesi, üretimin azalması ve üreticilerin uzaklaşması gibi sorunlar yerli gıda üretimini olumsuz etkilerken, birçok gıda markası yabancıların eline geçti. Zeytinyağı markaları Komili, Kırlangıç, Madra ABD’li Koninklijke Bunge’ye satıldı. Ülker’in markası Bizim Yağ Japon Ajinomoto’ya, Sana Yağları ise Unilever’e dahil oldu. Beyaz et, tavuk ve kırmızı et markaları Brezilya-Katar ortaklığı, Japonlar ve Katarlılar tarafından satın alındı.

Süt ve süt ürünleriyle birlikte damacana ve şişe suların en bilinen markaları Fransız, İsviçre, Japon ve ABD’li küresel şirketlere geçti. İçim ve Dost markaları ise Fransız Lactalis’e satıldı. Sıvı yağ ve diğer temel yiyeceklerde de yabancı hakimiyet arttı.

Gıda dışı sektörlerdeki yabancı satın almalar

En eski makarna ve unlu mamul markaları, İtalyan ve Japon şirketler tarafından alındı. Kent Gıda ve Jelibon gibi şekerleme markaları İngiliz, gazozlar ise Japon ve ABD’li şirketlere satıldı. Lipton çay markası ise Türkiye pazarından çekildi. Doğadan ve Of Çay gibi yerli çay markaları ABD ve küresel şirketlerce satın alındı. ÇAYKUR’un özelleştirilmesi ve TVF’ye geçişiyle ilgili tartışmalar sürüyor.

Başka bir örnek olarak, Kahramanmaraş doğumlu MADO’nun önemli hisseleri Katarlılarla büyük ölçüde el değiştirdi. Hazır gıda ve çölyak ürünleriyle ilgilenen küresel şirketler, piyasanın büyük bölümüne hakim oldu.

Hijyen ve kozmetik sektörleri

Hacı Şakir sabun markası ABD’li Colgate’e satılırken, Seba Med ve Can Bebe ürünleri Alman, Belçikalı ve Fransız şirketlere geçti. Piyasada yer alan diğer kozmetik markaları ve temizlik ürünleri de yabancıların kontrolünde. Kimya ve kozmetik sektöründeki büyük markalar Procter and Gamble, Sephora ve Japon Kansai Paint’e satıldı. Lojistik ve kargo sektörlerinde ise, MNG Kargo DHL’e, Aras Kargo ise Avusturya Post’a satıldı. Yurtiçi Kargo’nun az bir hissesi de Fransız GeoPost’a ait.

Son dönemlerde, gıdadaki yabancılaşma ve köklü Türk şirketlerinin yabancı gıda devleri tarafından satın alınması dikkat çekiyor. Marketlerde ve bakkallarda Türk markaları yerini yabancıların ürünlerine bıraktı.

Etiketler:

yabancigidaturkiyeekonomisatis
Reklam yükleniyor...