Türkiye’deki Sosyal Güvenlik Kurumu sisteminde prim ödemesi arttıkça emekli maaşlarının düşük olabiliyor. Bu durum, çalışma hayatındaki adaletsizlikleri artırıyor ve reform gerekliliğini ortaya koyuyor.

Gazeteci-Yazar Bekir Karakuş, ipekyoluhaber.net’teki köşe yazısında, Türkiye’deki Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sisteminin önemli bir paradoksunu ortaya koydu: “Ne kadar çok çalışırsanız, emekli aylığınız o kadar düşük olabilir.” Bu durumun çalışma yaşamının temel adalet ilkelerine zarar verdiğini ve acil reformlar yapılması gerektiğini vurguladı.
Karakuş’un kaleme aldığı makalede, milyonlarca çalışanın hayali olan emeklilik günlerinin, adaletsizlikler nedeniyle kabusa dönüştüğü belirtildi. Yazıda, prim gün sayısının artmasıyla emekli aylığının düşebilmesi ve prim ödemeleri karşılığında alınan karşılıkların yetersizliği gibi sorunlara dikkat çekildi.
Yazar, prim gün sayısının artmasıyla emekli maaşlarının düşmesinin en temel nedeninin, özellikle 2008 sonrası dönemde aylık bağlama oranlarının (ABO) azaltılması olduğunu belirtti. Yüksek prim ödeyen çalışanların ortalama prim günlerini harcayarak adeta “cezalandırıldığını” dile getiren Karakuş, bu durumun sosyal güvenlik ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı.
Yazının diğer odak noktası ise, emekli olup çalışmaya devam edenlerin durumu oldu. Karakuş, mevcut uygulamada emekli çalışanlardan Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) adı altında kesinti yapıldığını, fakat bu primlerin emekli maaşına herhangi bir katkı sağlamadığını ifade etti. Bu durumun, emeklilerin kayıtdışı çalışmaya yönelmesine neden olduğunu ve “Aylığıma faydası yoksa neden prim ödeyeyim?” düşüncesinin SGK'nın gelir kaybına yol açtığını belirtti.
Bekir Karakuş, sistemdeki adaletsizlikleri gidermek adına iki temel çözüm önerisi sundu. İlk olarak, emekli olan ve çalışanlar arasında primlerin orantılı olarak yeniden hesaplanması ve emekli maaşlarına yansıması gerektiğini belirtti. Bu düzenlemenin, emeklilerin kayıtlı çalışmaya teşvik edileceğine işaret etti.
İkinci öneri ise, prim ödedikçe maaşların artmasını sağlayacak bir model geliştirilmesi oldu. Yazar, prim günlerini doldurup yaş sınırını aşan veya yüksek maaş hedefleyenlerin ödedikleri primlerin maaşlarını düşürmek yerine artırması gerektiğini savundu. Yazarın sonunda, emekliliğin emeğin hak edilerek kazanıldığını belirterek, şeffaf ve sürdürülebilir bir sistem inşa edilmesinin, sosyal devlet olmanın temel gerekliliği olduğunu vurguladı.